Cibaliya Mülteci Kampı’nın Dramı
Birleşmiş Milletler (BM) Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) tarafından 1948’de kurulan Cibaliya Mülteci Kampı, Birinci ve İkinci İntifada sırasında yoğun çatışmalara sahne oldu. Ancak günümüzde bu kampın canlılığından eser kalmadı. İsrail ordusu, mayıs ayında gerçekleştirdiği karadan işgal sürecinde yaklaşık 50 bin konutu yıktı ve binlercesini yaktı. Yolları, su ve kanalizasyon ağlarını tahrip ederek kampın altyapısını da büyük ölçüde yok etti.
Yıkıma Rağmen Direniş
Cibaliya Mülteci Kampı, yıkımın ardından dahi direniş ruhunu kaybetmedi. İsrail’in baskılarına rağmen, hala 90 bine yakın Filistinlinin yaşadığı kamp, enkazlar arasında hayat mücadelesini sürdürüyor. Doğup büyüdüğü bu topraklara sıkı sıkıya bağlı olan mülteciler, her saldırı sonrasında yeniden toparlanarak hayata tutunmaya çalışıyor.
Cibaliya’nın Sembolik Değeri
Cibaliya Mülteci Kampı, Filistin halkı için büyük bir tarihi ve simgesel öneme sahip. Kampta geçmişten günümüze kadar süregelen direniş hareketleri ve ulusal etkinlikler, bu toprakların ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor. İsrail’in yıkımlarına rağmen, mültecilerin buraya duyduğu bağlılık ve direniş ruhu her geçen gün daha da güçleniyor.
Yaşamaya Kararlılık
Cibaliya’da yaşamak her zamankinden daha zor olsa da, mülteciler hala bu topraklarda hayata tutunmaya kararlı. İsrail’in yıkımına rağmen, insanlar burada yaşam mücadelesini sürdürüyor ve geçmişlerine sahip çıkıyorlar. Cibaliya, sadece bir mülteci kampı değil, aynı zamanda bir direniş ve umut merkezi olarak varlığını sürdürmeye devam ediyor.