Hanzade Fırat, 12 yaşında bir ortaokul öğrencisi ve tip 1 diyabet hastası. Ona 10 ay önce teşhis konuldu ve o zamandan beri annesiyle birlikte bu hastalıkla mücadele ediyor. Ancak, artık yeni bir gelişme sayesinde hayatı daha da kolaylaşıyor.
Günde birçok kez parmağını delmek zorunda kalmadan kan şekerini takip edebilen bir sensör sayesinde, Hanzade’nin ve ailesinin yaşamı tamamen değişti. Sensör, günde 24 saat boyunca glikoz seviyelerini izlemek için kullanılıyor ve sonuçlar cep telefonundaki bir uygulama aracılığıyla görülebiliyor.
Hanzade, sensörü koluna taktığında artık acı veren iğnelerle uğraşmak zorunda kalmıyor. Sensör, kan şekerinin yüksek veya düşük olduğunu bildirerek hem Hanzede’ye hem de ailesine uyarı gönderiyor. Bu sayede, Hanzade hızlı bir şekilde müdahale edebiliyor ve durumu normale döndürebiliyor.
Bunu duyan Hanzade’nin annesi, sensörün hayatlarını ne kadar kolaylaştırdığını anlatıyor. Sensör sayesinde, Hanzade okuldayken bile annesi hemen onunla iletişime geçebiliyor ve herhangi bir tehlike durumunda yardım edebiliyor.
Pediatrik Endokrinoloji ve Diyabet Uzmanı Prof. Dr. Şükrü Hatun, sensörlerin diyabetli çocuklar ve ailelerinin yaşadığı stresi azalttığını ve hastalığın kontrol altında tutulmasını sağladığını belirtiyor. Sensörlerin, diyabetli çocukların hayatını kolaylaştıran ve hastalıkla daha iyi başa çıkmasına yardımcı olan en önemli ilerlemelerden biri olduğunu söylüyor.
Bu yeni teknolojinin diyabetli çocuklar için bir lüks olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Hatun, sensörlerin her çocuğun erişebileceği bir hizmet olması gerektiğini söylüyor. Ancak, sensörlerin yüksek maliyeti ve SGK tarafından karşılanmaması nedeniyle, dar gelirli ailelerin bu teknolojiye erişimi zor olabiliyor.
Diyabet, çocuklar için zorlu bir hastalık olsa da, sensörler gibi yeni gelişmeler sayesinde kontrol altına alınabilir ve çocuklar normal bir yaşam sürdürebilir. Prof. Dr. Hatun, diyabetli çocuklara ve ailelerine, umutsuzluğa kapılmamalarını ve enerjilerini yüksek tutmalarını tavsiye ediyor.
Diyabet sensörleri, çocukların hayatını kolaylaştırırken aynı zamanda ailelerin de rahatlamasını sağlıyor. Bu teknolojinin daha yaygın hale gelmesi ve her çocuğun bu faydaları elde etmesi için çaba harcanması gerekiyor. Çocukların kan şekerlerini 24 saat boyunca takip edebilen bu sensörler, diyabetli çocuklara umut veriyor ve hastalıkla mücadelelerini kolaylaştırıyor.